ABD’de Erdoğan’ın muhafazalarına açılan davada Türkiye’nin itirazına ret Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2017’deki ABD ziyareti sırasında müdafaalarının protestocu bir guruba saldırdığı için açılan davada Türkiye’nin yaptığı itiraz reddedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Mayıs’ta Washington’daki Türk Büyükelçiliği konutuna vardığında kendisini karşılamaya gelenler ile protestocular içinde çıkan tartışma hengameye dönüşmüştü. Erdoğan’ın müdafaalarının da karıştığı arbede sırasında her iki taraftan da yaralananlar olmuştu.
Yere düşen ve ABD vatandaşı olan protestocuların muhafazalar tarafınca tekmelenmeleri ve yüzlerinden gelen kanlar haftalarca gündemde kalmıştı. ABD hükümetinin reaksiyonuna yol açan arbedenin akabinde Temsilciler Meclisi, Türkiye’yi kınayan bir tasarı kabul etmişti. ABD yargısına da taşınan olay iki ülke içinde gergin olan bağlarda yeni bir krize yol açmıştı.
2019 yılının ocak ayında Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ataklardan dolayı ziyan gördüğünü argüman eden protestocular tarafınca açılan iki başka tazminat davasına karşı Washington Bölge Mahkemesi davayı kabul etmiş, Türkiye temyiz müracaatında bulunmuştu.
27 Temmuz’da sonucunı açıklayan Temyiz Mahkemesi, her iki tazminat davasının da devam etmesi istikametinde görüş bildirerek, Türkiye’nin itirazını ret etti.
Türkiye’nin avukatları David S. Saltzman, Cathy A. Hinger, ve Victoria A. Bruno tarafınca temyize gdolayılen dava, “yabancı ülke önderinin dokunulmazlığı”, “siyaset doktrini” ve “uluslararası saygı” mevzuları olmak üzere, üç temel argüman öne sürmüştü. Temyiz Mahkemesi bu üç argümanı da kabul etmedi.
Türkiye’nin ocak ayında yaptığı itiraz üzerine mart ayında Temyiz Mahkemesi’nin görüş talebine yanıt veren ABD Adalet Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, protestocuları haklı bulmuş, Türk müdafaaların kendi başkanlarını müdafaa misyonu olsa da açıkça tehdit olmadan protestoculara karşı güç kullanmalarını ve bu örnekteki üzere orantısız güç kullanmalarını yersiz bulduğunu Temyiz Mahkemesi’ne bildirmişti.
Temyiz Mahkemesi de tıpkı biçimde konuk ülke başkanını koruyan muhafazaların “ağır saldırı” hakkı bulunmadığını, bu hususta davacıların argümanının dikkate alınacak pahada olduğunu kaydederek, Türkiye’yi haksız buldu. Bundan daha sonra tazminat davalarının mahallî bölge mahkemesinde devam etmesi bekleniyor. (MA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Mayıs’ta Washington’daki Türk Büyükelçiliği konutuna vardığında kendisini karşılamaya gelenler ile protestocular içinde çıkan tartışma hengameye dönüşmüştü. Erdoğan’ın müdafaalarının da karıştığı arbede sırasında her iki taraftan da yaralananlar olmuştu.
Yere düşen ve ABD vatandaşı olan protestocuların muhafazalar tarafınca tekmelenmeleri ve yüzlerinden gelen kanlar haftalarca gündemde kalmıştı. ABD hükümetinin reaksiyonuna yol açan arbedenin akabinde Temsilciler Meclisi, Türkiye’yi kınayan bir tasarı kabul etmişti. ABD yargısına da taşınan olay iki ülke içinde gergin olan bağlarda yeni bir krize yol açmıştı.
2019 yılının ocak ayında Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ataklardan dolayı ziyan gördüğünü argüman eden protestocular tarafınca açılan iki başka tazminat davasına karşı Washington Bölge Mahkemesi davayı kabul etmiş, Türkiye temyiz müracaatında bulunmuştu.
27 Temmuz’da sonucunı açıklayan Temyiz Mahkemesi, her iki tazminat davasının da devam etmesi istikametinde görüş bildirerek, Türkiye’nin itirazını ret etti.
Türkiye’nin avukatları David S. Saltzman, Cathy A. Hinger, ve Victoria A. Bruno tarafınca temyize gdolayılen dava, “yabancı ülke önderinin dokunulmazlığı”, “siyaset doktrini” ve “uluslararası saygı” mevzuları olmak üzere, üç temel argüman öne sürmüştü. Temyiz Mahkemesi bu üç argümanı da kabul etmedi.
Türkiye’nin ocak ayında yaptığı itiraz üzerine mart ayında Temyiz Mahkemesi’nin görüş talebine yanıt veren ABD Adalet Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, protestocuları haklı bulmuş, Türk müdafaaların kendi başkanlarını müdafaa misyonu olsa da açıkça tehdit olmadan protestoculara karşı güç kullanmalarını ve bu örnekteki üzere orantısız güç kullanmalarını yersiz bulduğunu Temyiz Mahkemesi’ne bildirmişti.
Temyiz Mahkemesi de tıpkı biçimde konuk ülke başkanını koruyan muhafazaların “ağır saldırı” hakkı bulunmadığını, bu hususta davacıların argümanının dikkate alınacak pahada olduğunu kaydederek, Türkiye’yi haksız buldu. Bundan daha sonra tazminat davalarının mahallî bölge mahkemesinde devam etmesi bekleniyor. (MA)