Avukatları savunan polis disiplin heyetinde: Susmam mı bekleniyordu? Çoklu baro sistemine karşı İstanbul Barosu’nun Twitter’daki paylaşımının altına avukatları destekleyici yorum yaparak, “Yanınızdayım” diyen polis memuru Çağatay Atasay’la ilgili soruşturmada karar bugün çıkıyor. Atasay, İzmir Valiliği Vilayet Polis Disiplin Şurası’nda görüşülen belge ile ilgili savunmasında, “polislerin vicdanlı olması gerektiğini” ve “yazdıklarının niyet ve söz özgürlüğü kapsamında olduğunu” söylemiş oldu. Atasay, “Onurlu ömür üslubumuzda haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan mı olmamız bekleniyordu” dedi.
SORUŞTURMAYA BAHİS OLAN PAYLAŞIM
İstanbul Barosu üyeleri, 2 Haziran 2020’de oldukçalu baro sistemine karşı Beyoğlu’ndaki baro binası önünde bir ortaya geldi lakin polis avukatlara karşı güç kullanarak aksiyona müsaade vermedi. İstanbul Barosu Lideri Mehmet Durakoğlu, baronun resmi Twitter hesabından, “İyi ki varsınız. Meslektaşlarımla gurur duyuyorum” paylaşımını yaptı. Polis memuru Çağatay Atasay da bu paylaşımın altına, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin polisi olarak sizlere yapılanı yanlışsız bulmuyorum, üzgünüm, haklı davanızda yanınızdayım yürekten destekliyorum. Orada bulunan kanunsuz buyruğu yerine getiren meslektaşlarımı kınıyorum” dedi. Atasay’ın bu paylaşımı üzerine İzmir Valiliği Vilayet Polis Disiplin Heyeti harekete geçerek savunmasını istedi. Disiplin heyeti, Atasay’ı, ‘Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici yahut üstlerinin aksiyon ve süreçlerini olumsuz istikamette eleştirici nitelikte tek başına bağlantı kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik yazı yazmak’la suçlayarak disiplin süreci başlattı.
‘POLİSLER OLARAK KANUNLARA VE HUKUKA BAĞLIYIZ’
Atasay ise savunmasında meslekten çıkarma cezasının son derece ağır olduğunu, Twitter paylaşımı temel alınarak, bu biçimde bir ceza verilmesini gerektirecek tartıda olmadığını savundu: “Atmış olduğum tweet’ler gerek İnsan Hakları Kozmik Beyannamesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi ve Anayasa mucibince büsbütün fikir paylaşımından ibarettir. Hata oluşturacak rastgele bir hareketim bulunmadığından meslekten çıkarılmam bütün bu Beyanname, Kontrat ve Anayasa’ya karşıttır. Ayrıyeten yapmış olduğum paylaşımım hiç bir biçimde mesleğin onur ve haysiyetini zedeleyecek ölçüde olmamıştır. Bilakis polislik mesleğinin onur ve haysiyetine alışılmamış davranışlarda bulunan şahıslara karşı yöneltilen bir tenkittir. Polislik mesleğini yerine getirenlerin kanunlara uygun davranışlarda bulunmaları için fikirlerin paylaşımından ibaret yapılan bir aksiyondur. Büsbütün fikir ve tenkit hakkının kullanılmasından ibarettir. Kaldı ki; hukukun temsilcisi olan avukatların ve baro liderlerinin Anayasal haklarını kullanmak suretiyle niyet açıklama ve önce müsaade almadan yürüyüş yapma ve protesto haklarını kullanmak üzere gerçekleştirdikleri aksiyonlarının son derece kanuna alışılmamış olarak şiddet uygulanmak suretiyle yasaya ters buyrukla engellenmiş olması üzerine polislik mesleğinin onur ve haysiyetini korumak için paylaşım yapmış bulunmaktayım.”
‘POLİS OLARAK ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMAMAK ZORUNDAYIZ’
Atasay şu biçimde devam etti: “Bizler, polis olarak kanunlara ve hukuka bağlı kamu bakılırsavi yürüten memurlar olduğumuzdan kanun ve hukuk çerçevesinde bakılırsavimizi yapmak, kanunlara saygılı olmak ve insan hak ve özgürlüklerini keyfi olarak kısıtlamamak zorundayız. Tersine o tarihte Baro Liderleri ve Avukatların Anayasal haklarını kullanmak istemelerine karşın, kendileri kanuna ve maddelere ters olarak engellenmiş ve kanuna muhalif buyruk uygulanmıştır. Baro Liderlerinin talebine karşın rastgele bir yazılı buyruk ibraz edilememiştir. Yalnızca orada bulunan amirin keyfi ve yasaya karşıt buyruğu ile kanunsuz bir biçimde olaya müdahale edilmiş ve kanunsuz buyruk yerine getirilmiştir. Bundan sebep ben de kanunsuz buyruğu yerine getiren meslektaşlarıma yönelik tenkit hakkımı kullanmış oldum ve bu mevzuda fikrimi açıklamış oldum. Onurlu hayat stilimizde haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan mı olmamız bekleniyordu. Sav edilenin bilakis mesleğin onur ve haysiyetini zedeleyecek değil polisin kanunlara uygun davranarak toplumda polise duyulan itimadın artmasını ve mesleğin onurunun daha da yükselmesi manasında niyetimi açıklamış olduğumdan yasaya muhalif bir aksiyonum olmadığı biçimde meslekten çıkarma cezası istenmiş olmasının hukukla bağdaşır tarafı bulunmamaktadır. En kıymetlisi de, ne biliyor musunuz.? Vicdanınız! Onu rahat ettirin, var ise tabi! Vicdan içinizdeki tanrınızdır, içinizdeki yaradanın sesine kulak verin. Şayet o yoksa yok olan bir şeyi istemek hakkım da değil. Ben vicdanlara sesleniyorum.”
Atasay’ın ihracı talebiyle toplanan disiplin heyetinin bugün sonucunı açıklaması bekleniyor. İstanbul Barosu avukatlarından biroldukca hukukçu Atasay’ın yanında yer alırken Atasay’ın avukatı Ömer Dayanıklılı de şu an disiplin heyeti heyetinin vereceği sonucu beklediklerini söylemiş oldu.
SORUŞTURMAYA BAHİS OLAN PAYLAŞIM
İstanbul Barosu üyeleri, 2 Haziran 2020’de oldukçalu baro sistemine karşı Beyoğlu’ndaki baro binası önünde bir ortaya geldi lakin polis avukatlara karşı güç kullanarak aksiyona müsaade vermedi. İstanbul Barosu Lideri Mehmet Durakoğlu, baronun resmi Twitter hesabından, “İyi ki varsınız. Meslektaşlarımla gurur duyuyorum” paylaşımını yaptı. Polis memuru Çağatay Atasay da bu paylaşımın altına, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin polisi olarak sizlere yapılanı yanlışsız bulmuyorum, üzgünüm, haklı davanızda yanınızdayım yürekten destekliyorum. Orada bulunan kanunsuz buyruğu yerine getiren meslektaşlarımı kınıyorum” dedi. Atasay’ın bu paylaşımı üzerine İzmir Valiliği Vilayet Polis Disiplin Heyeti harekete geçerek savunmasını istedi. Disiplin heyeti, Atasay’ı, ‘Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici yahut üstlerinin aksiyon ve süreçlerini olumsuz istikamette eleştirici nitelikte tek başına bağlantı kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik yazı yazmak’la suçlayarak disiplin süreci başlattı.
‘POLİSLER OLARAK KANUNLARA VE HUKUKA BAĞLIYIZ’
Atasay ise savunmasında meslekten çıkarma cezasının son derece ağır olduğunu, Twitter paylaşımı temel alınarak, bu biçimde bir ceza verilmesini gerektirecek tartıda olmadığını savundu: “Atmış olduğum tweet’ler gerek İnsan Hakları Kozmik Beyannamesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi ve Anayasa mucibince büsbütün fikir paylaşımından ibarettir. Hata oluşturacak rastgele bir hareketim bulunmadığından meslekten çıkarılmam bütün bu Beyanname, Kontrat ve Anayasa’ya karşıttır. Ayrıyeten yapmış olduğum paylaşımım hiç bir biçimde mesleğin onur ve haysiyetini zedeleyecek ölçüde olmamıştır. Bilakis polislik mesleğinin onur ve haysiyetine alışılmamış davranışlarda bulunan şahıslara karşı yöneltilen bir tenkittir. Polislik mesleğini yerine getirenlerin kanunlara uygun davranışlarda bulunmaları için fikirlerin paylaşımından ibaret yapılan bir aksiyondur. Büsbütün fikir ve tenkit hakkının kullanılmasından ibarettir. Kaldı ki; hukukun temsilcisi olan avukatların ve baro liderlerinin Anayasal haklarını kullanmak suretiyle niyet açıklama ve önce müsaade almadan yürüyüş yapma ve protesto haklarını kullanmak üzere gerçekleştirdikleri aksiyonlarının son derece kanuna alışılmamış olarak şiddet uygulanmak suretiyle yasaya ters buyrukla engellenmiş olması üzerine polislik mesleğinin onur ve haysiyetini korumak için paylaşım yapmış bulunmaktayım.”
‘POLİS OLARAK ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMAMAK ZORUNDAYIZ’
Atasay şu biçimde devam etti: “Bizler, polis olarak kanunlara ve hukuka bağlı kamu bakılırsavi yürüten memurlar olduğumuzdan kanun ve hukuk çerçevesinde bakılırsavimizi yapmak, kanunlara saygılı olmak ve insan hak ve özgürlüklerini keyfi olarak kısıtlamamak zorundayız. Tersine o tarihte Baro Liderleri ve Avukatların Anayasal haklarını kullanmak istemelerine karşın, kendileri kanuna ve maddelere ters olarak engellenmiş ve kanuna muhalif buyruk uygulanmıştır. Baro Liderlerinin talebine karşın rastgele bir yazılı buyruk ibraz edilememiştir. Yalnızca orada bulunan amirin keyfi ve yasaya karşıt buyruğu ile kanunsuz bir biçimde olaya müdahale edilmiş ve kanunsuz buyruk yerine getirilmiştir. Bundan sebep ben de kanunsuz buyruğu yerine getiren meslektaşlarıma yönelik tenkit hakkımı kullanmış oldum ve bu mevzuda fikrimi açıklamış oldum. Onurlu hayat stilimizde haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan mı olmamız bekleniyordu. Sav edilenin bilakis mesleğin onur ve haysiyetini zedeleyecek değil polisin kanunlara uygun davranarak toplumda polise duyulan itimadın artmasını ve mesleğin onurunun daha da yükselmesi manasında niyetimi açıklamış olduğumdan yasaya muhalif bir aksiyonum olmadığı biçimde meslekten çıkarma cezası istenmiş olmasının hukukla bağdaşır tarafı bulunmamaktadır. En kıymetlisi de, ne biliyor musunuz.? Vicdanınız! Onu rahat ettirin, var ise tabi! Vicdan içinizdeki tanrınızdır, içinizdeki yaradanın sesine kulak verin. Şayet o yoksa yok olan bir şeyi istemek hakkım da değil. Ben vicdanlara sesleniyorum.”
Atasay’ın ihracı talebiyle toplanan disiplin heyetinin bugün sonucunı açıklaması bekleniyor. İstanbul Barosu avukatlarından biroldukca hukukçu Atasay’ın yanında yer alırken Atasay’ın avukatı Ömer Dayanıklılı de şu an disiplin heyeti heyetinin vereceği sonucu beklediklerini söylemiş oldu.